Asansör Tarihçesi |
İnsan tarihinin en eski problemlerinden biri de düşey kaldırmadır. İnsanlar bu konuda kaldıraç ile ise başlayıp, çıkrık benzeri sistemlerle devam etmişler ve kol güçlerini kullanmışlardır. İlk ciddi anlamda düşey kaldırma sistemlerinin gelişimi, 19. yüzyılda 1850 ve 1860 yılları arasında, Amerikan Endüstrisi ile çalışan İngiltere’deki tekstil fabrikalarına dayanır. Bu gelişmeler daha sonra endüstriden ticarete ve halka transfer olmuştur. 1800'lü yılların baslarında da bu konuda çeşitli fikirler vardı. Ancak, önemli olan, bu isi ekonomik olarak gerçekleştirmekti. 1880 ve 1890 yıllarında elektriğin kullanımı, düşey tasıma mekanizmalarının önündeki perdeleri araladı ve isi daha pratik ve ekonomik hale getirdi. 1790 yılı sonlarında William Strutt, babasının İngiltere’deki fabrikasının idaresini devraldı. Bu fabrika, İngiltere tekstil endüstrisinin 18. yüzyılda teknolojinin ve yeniliklerin lideriydi. 1803 ve 1804 yıllarında William Strutt ilk insan/yük asansör problemini çözen tasarımı yaptı; bu bir kayış kasnak elle tahrik sistemli bir crane idi.
Sekil 1. William Strutt's crane tasarımı 1812 Elle tahrik 1812 tarihinde Frost tarafından imal edildi. Çalışma mekanizması, su ana parçalardan ibaretti: Bir fren kasnağı, iki sabit ve iki serbest kasnak, iki nihayetsiz kayış, bir değiştirme kayısı. Fren kasnağı ortada olmak üzere, her iki yanında bir sabit ve bir serbest kasnak bir mil üzerine yerleştirilmiştir. Crane, bir genç tarafından, bantlar el ile çekilmek suretiyle hareket ettirilirdi. Amerikan fabrikalarında benzer düşey yük kaldırma sitemlerinin görüldüğü kesin tarih bilinmemekle beraber, 1840 yılı basları kabul edilebilir bir tarihtir. Yük kaldırma sistemi imalatçılarının ilklerinden biri olan Waterman, Harper Brothers Publishers için, tasarımı John B.Corlise'e ait buhar makine tahrikli bir yük asansörü yaptı. Ancak bu ilginç bina 1883'teyandi. Yangın emniyetine dikkat ederek, buhar kazanı, kömür deposu gibi sistemler birbirinden ayrılarak, 1885'te (sekil 3)'teki yük asansörü devreye verildi. 1886 yılında Holyoke'de, Parsons Paper Company Mill, benzer bir düşey yük tasıma sistemine sahip oldu. Elisha Graves Otis isminin bugün, yolcu asansörü ile es anlamlı olmasının sebebi, onun, zamanında bir efsane olmasıydı. 1854 Mayısında, Otis New York Crystal Palace'da “Geliştirilmiş asansör”ünü sergiledi. Tanıtım sırasında, platform yüklendi, yükseltildi ve sonra askı halatı kesilerek, platform serbest düşmeye bırakıldı. Kalabalığın bakışları altında platform düşmedi ve frenledi. Böylece sistemin emniyetle kullanilabilecegi ispatlandi. New York Tribune “ilim, endüstri ve buluş” diye baslık attı. Yine Kasım 1854'te Scientific American bu sergilemeyi bir örnek olarak yayımladı. Avrupa'da da hemen hemen ayni tarihlerde çikrik tipi, su ile buhar tribünü ile çalışan benzer denemeler yapildi. Türkiye'de monte edilmiş en eski asansör Pera Palas Otelinde halen çalışmakta olan asansördür. Pera Palas Otelinin yapimi 1881'de başlamış, otel 1892 Ekim'inde açılmıştır. Paris'ten İstanbul’a Orient Express treni ile gelen yolcular için inşa edilen otelin isletmesi1896'da “compagnie Internationale des Grands Hotel” tarafından devralınmıştır. Buga Otis Genel Müdürü SAYIN Bora Gülan, ofisinde 1893 tarihli 1500 USD'lik elyazili, Pera Palas oteline bir adet asansör yapımına ait kontrat bulunduğunu söylemiştir.
Sekil 5. Otis Brothers “Yük Asansörü” 1864 Asansör, yapım orjinalligini büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Taşıyıcı raylar dairesel kesitli transmisyon çeliğidir. Paraşüt frenleri bu ray formuna uygun ve çalışır vaziyettedir. Kuyunun iki yanında, içi bos iki dekoratif demir döküm sütun mevcuttur. Bu iki sütunun içinde karsı ağırlıklar çalışır. Distan bakıldığında dört halatlı, alttaki makine dairesinden bakıldığında iki halatlı zannedilirse de, aslında tek halatlıdır. Halatın bir ucu, bir sütunun içindeki ağırlığın üzerinden baslar, üstteki makara dairesine çıkar, aşağıya makine dairesine iner, tahrik kasnağından geçip makara dairesine çıkar, oradan kabin altına iner ve tekrar dairesine çıkar, yardımcı kasnaklardan geçip, makine dairesine iner, tahrik kasnağının ikinci kanalından geçer, makara dairesindeki diğer yardımcı kasnaklardan geçtikten sonra, ikinci kolonun içindeki karsı ağırlığının üzerine iner ve bağlanır Sekil 6. Miller Patent Hoisting Machine 1868
TÜRK ASANSÖR TARİHİ Son 10 yılda Türk Asansör sektöründe yurtdışından tedarik edilen kompenantlarin Almanya, İtalya, İspanya ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Ancak yine son 10 yılda Türk Asansör sanayi büyük bir atilim gerçekleştirerek yeniden yapılandı. Firmaların eğilimleri kalite yönetim sisteminden başlayarak daha kaliteli imalat ve kaliteli hizmet anlayışına büründü. Nitekim bahsi geçen süre zarfında Türk Asansör sanayicileri uluslararası asansör fuarlarında boy göstermeye başladılar. Bunun neticesinde çok uluslu şirketlerle kurulan ortalıklar ülkemizdeki bu alanda yapılan yatırımları da çoğalttı. Bugün Türk asansör sanayinde yer alan firmaların pek çoğu dünyanın pek çok bölgesine ihracat yapabilme kabiliyetine erişti. Gerek ülke içindeki konut ihtiyacı ve buna bağlı olarak oluşacak olan büyük potansiyel gerekse ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle sağladığı avantaj Türk asansör sektörünü önümüzdeki 20 yıl zarfında çok önemli kılmaktadır. Asansör sektörü 9516 EC sayılı asansör direktifinin iç mevzuatına dâhil ederek güvenliğe de ne kadar önem verdiğini göstermiştir. Bugün ülkemizde pek çok firma Liftinstituut gibi onaylanmış kuruluşlardan CE sertifikasını almış bulunmaktadır. Yine ülkemizdeki taahhüt firmaları özellikle Türki Cumhuriyetler basta olmak üzere Vietnam'dan Afganistan'a, İran’dan Polonya'ya uzanan geniş bir coğrafyada asansör tesis etmektedir. Yine son 10 yılda üniversite sanayi oda işbirliği artmış, pek çok panel, kongre ve toplantı bu bağlamda düzenlenmiştir. Nitekim 2004 yılında ELEVCON Kongresi İstanbul’da düzenlenmiştir.27–29 Nisan 2004 tarihinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen kongreye dünyanın dört bir yanından büyük asansör firmalarının temsilcileri katilmiş ve bildirilerini sunmuşlardır. Bu da uluslararası camianın Türk Asansör sektörünene denli büyük önem verdiğinin göstergelerinden biridir. Su an ülkemizde yaklaşık olarak 150 bin asansör tesis edilmiş bulunmaktadır. 2004–2005 yılında tesis edilen asansör sayısı yaklaşık olarak 8 bin civarındadır. Bu sayının önümüzdeki yıllarda 10 bini geçeceği tahmin edilmektedir. Ülkemizde asansör sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin sayısı taahhüt, imalat, montaj yaklaşık 1500'dür.Sektörde çalışan insan sayısı ise yaklaşık 12 bin civarındadır. Türk asansör sektörünün en etkin ili ise İstanbul’dur. Son yıllarda özellikle Wittur gibi firmalar kalitenin her alanda artmasına doğrudan etki etmiştir. Alman mense ili firmaların yanisira Yunanistan'dan Kleeman gibi firmaların son dönemlerde etkinliklerini arttırdığını görüyoruz. Ne yazık ki Türk asansör pazarında İspanyol firmalarının etkisi bu dönemde zayıf kalmıştır. Geçtiğimiz yıllarda Macpuarsa Türkiye'ye giriş yaptı fakat umduğu gelişimi gösteremedi. Yine Fermator firmasının Türkiye'de çeşitli kanallarla kompenantlarini pazarlama çabalarının zayıf kaldığını görüyoruz. Alıcıların karar verme konusundaki öncelikleri değişen trende bağlı olarak öncelikle kalite ve hizmetin veya kompenantin ekonomik olmasıdır. Yine satış sonrası hizmette beklentilerin arttığını görmekteyiz. Netice olarak tahminin ötesinde herkesin üzerinde hemfikir olduğu tespit, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl zarfında Avrupa, Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan bölgede gerek üretim, gerekse hizmet alanlarında lider konumuna geleceğidir. Nitekim bugün AYSAD Derneği Uluslararası Asansörcüler Derneği ELA’ ya üyedir. Yine Uluslararası Asansör Mühendisleri Derneği’ne pek çok Türk mühendis üye olarak kabul edilmiştir. Yine İstanbul Asansör Fuarı dünyanın önemli asansör ihtisas fuarlarından biri konumuna gelmiştir. 96 yılından bu yana yayın hayatında yer alan ASANSÖR DÜNYASI Dergisi de uluslararası platformda gerçekleştirdiği Türkçe-İngilizce yayınla ilk dört dergi arasında görülmektedir. Sanayi Bakanlığı’nın devlet politikası gereği Avrupa Birliği ile uyum sürecinde gerçekleştirdiği çalışmalar Türk Asansör sektöründe de etkisini hissettirmektedir. Bu bağlamda asansör teknik komitesi oluşturulmuş ve bu komitede sektör temsilci ile temsil edilmektedir. Yine Türk asansör sektöründe dünyada bir ilk olacak olan bakim standardı ve yönetmeliği hazırlanmaktadır. |
|